bu doğru

"bu doğru" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Slang
1	Argo	bu doğru	tru dat exclam.
2	Argo	bu doğru	true dat exclam.

"bu doğru" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	doğru olmayan bilgi veya kusurlu muhakemeye dayanan, bu nedenle güvenilir olmayan	spurious s.
2	Genel	bu neden doğru değil?	why-not zf.
3	Genel	bu kısım doğru	granted expr.
Phrases
4	İfadeler	bu kısım doğru çalışmıyor	this part doesn't work properly expr.
Colloquial
5	Konuşma Dili	bu gerçekten doğru mu?	Is that a fact? expr.
6	Konuşma Dili	bu doğru/adil değil	it's not on expr.
7	Konuşma Dili	bu gerçek/doğru olamaz	(are) you kidding (me)? expr.
8	Konuşma Dili	bu doğru değil	(there's) nothing to it expr.
Idioms
9	Deyim	(bu) sona doğru giden/yaklaşan yolun başı	(this is) the beginning of the end expr.
10	Deyim	bu iddia doğru değil	that cock won't fight [old-fashioned] expr.
11	Deyim	bu iddia doğru değil	that dog won't hunt [old-fashioned] [us] expr.
12	Deyim	bu iddia doğru değil	that old dog won't hunt [old-fashioned] [us] expr.
Speaking
13	Konuşma	bu görev için doğru kişi olup olmadığından emin değilim	I don't know if you are the right person for this position expr.
14	Konuşma	bu doğru olamaz!	it can't be true! expr.
15	Konuşma	bu doğru mu değil mi?	is that right or not? expr.
16	Konuşma	bu doğru değil	that's not true expr.
17	Konuşma	bu iş için doğru kişinin sen olduğunu biliyordum	I knew you were the right one for this expr.
18	Konuşma	bu iş için doğru kişinin sen olduğunu biliyordum	I knew you were the right person for this expr.
19	Konuşma	bu doğru mu?	is that right? expr.
20	Konuşma	bu tamamen doğru değil	that's not entirely true expr.
21	Konuşma	bu hiç de bile doğru değil	that's not true at all expr.
22	Konuşma	bahse girerim bu doğru değildir	I bet that's not true expr.
23	Konuşma	doğru mu bu?	is that right? expr.
24	Konuşma	doğru mu bu?	is that true? expr.
25	Konuşma	sanırım yapılacak doğru şey bu	I think it's the right thing to do expr.
26	Konuşma	bu çok doğru	that's so true expr.
Medical
27	Medikal	göğüs omurlarının sol tarafında aşağıya doğru seyrettikten sonra sağa dönerek vena azygos’a ya da bu ven’in vena hemiazigos ile birleşme yerine açılan ven	accessory hemiazygos vein i.
28	Medikal	göğüs omurlarının sol tarafında aşağıya doğru seyrettikten sonra sağa dönerek vena azygos’a ya da bu ven’in vena hemiazigos ile birleşme yerine açılan ven	accessory hemiazygous vein i.
Marine Biology
29	Deniz Biyolojisi	dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı	telescope (carassius auratus auratus) i.
30	Deniz Biyolojisi	dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı	telescope goldfish i.
31	Deniz Biyolojisi	dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı	telescope carp i.
32	Deniz Biyolojisi	dışarı doğru çıkıntılı gözleri olan ve bu sebeple korkutucu bir görünüşü olan bir japon balığı	telescope fish i.
Astronomy
33	Gökbilim	gezegensel cisimlerin dünya ve gözlemlenen cisme ait farklı yörünge hızlarından kaynaklı geriye doğru hareketine ait veya bu hareket ile ilişkili	retrograde s.
Philosophy
34	Felsefe	var olma ideasının doğuştan bulunduğunu ve doğru bilgiye bu yol ile ulaşılabileceğini öne süren rosmini felsefesi	rosminianism i.
Modern Slang
35	Modern Argo	alınsan da gücensen de doğru olan bu/durum bu	all tea all shade expr.
36	Modern Argo	alınsan da gücensen de doğru olan bu/durum bu	all t! all shade! expr.